Elbistanın Evzaniye (Ozanhöyük- Doganköy) de iyilik sever bir ağa yaşarmış. Bu ağanın Kıyan adında bir hizmetkarı varmış. Ağa o yıl hacca gitmek istemiş. O dönemde hacca yayan gidildiğinden çok zaman harcanırmış. Ağa, evin bir ferdi gibi olan Kıyan´ı yanına çağırıp, evini ve hanımını önce Allaha sonra da Kıyana emanet etmiş.
Gün gelince ağa hacca gitmiş, Kıyan evin işlerini tek başına yapar ve ağayı aratmazmış. Bir gün içli köfte yapan ağanın hanımı '' ah Kıyan efendimiz de olsaydı şu köfteden yeseydi'' demiş. Kıyan ''hanımım bir tabak koy da götüreyim'' demiş. Hanım aklından Kıyan çok çalışıyor, herhalde doymadı diye geçirmiş. Bir tabak köfte doldurup Kıyana vermiş . Kıyan köfteyi alıp evden çıkmış. Allahın izniyle ağa akşam namazını kılarken, Kıyan ''ağa hanım sana içli köfte gönderdi'' demiş ve tabağı yanına bırakmış. Ağa bakmış ki sıcak içli köfte yanında duruyor... Hayretle yemiş. Tabak ve azık kabının kendilerinin olduğunu anlamış
Ağa hac vazifesini yerine getirip köye geldiğinde köy halkı girişte ağayı karşılamış. Kıyan iş gördüğü için ağayı karşılamaya gidememiş .Ağa bakmış ki kalabalık içinde Kıyan yok... Köylüler ağanın elini öpmek isteyince, ağa Kıyan gelmeden elimi öptürmem demiş. Biraz sonra Kıyan gelmiş, Ağa Kıyan´ın elini öpmeğe eğildiğinde, ağa Kıyan´ın ellerine sarılıp öpmüş, köylüler bu duruma çok şaşırmış. Ağa durumu köylülere anlattıktan sonra Kıyan halinin herkes tarafından öğrenildiğini görünce onların arasından ayrılarak bir tepeye doğru kaçmış. Köylü ve ağa Kıyanı bir müddet takip ettikten sonra, bir tepeye varmışlar, Kıyan ortadan kaybolmuş ve kaybolduğu yerde bir pınar çıkmış. Halk donup kalmış. O günden sonra o tepeye ''KIYAN TEPESİ'' denilmiş. Kıyan tepesi ziyaret yeri olmuş.
Günümüzde de aynı tepeye Kıyan Tepesi denilmektedir.